NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-HASAİS (-İ ALİ)

<< 2237 >>

ذكر الأخبار المؤيدة لما تقدم ووصفه

52- Daha Önce Zikredilen Vasıflarını Teyid Eden Rivayetler

 

أخبرني معاوية بن صالح قال حدثنا عبد الرحمن بن صالح قال حدثنا عمرو بن هاشم الجنبي عن محمد بن إسحاق عن محمد بن كعب القرطبي عن علقمة بن قيس قال قلت لعلي تجعل بينك وبين بن أكلة الأكباد حكما قال إني كنت كاتب رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم الحديبية فكتب هذا ما صالح عليه محمد رسول الله وسهيل بن عمرو فقال سهيل لو علمنا أنه رسول الله ما قاتلناه امحها فقلت هو والله رسول الله وإن رغم أنفك لا والله لا أمحها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم أرني مكانها فأريته فمحاها وقال أما إن لك مثلها ستأتيها وأنت مضطر

 

[-: 8523 :-] Alkame b. Kays anlatıyor: Hz. Ali'ye: "Seninle ciğer yiyen kadının oğlu arasında hakem tayin ediyorsun" deyince, Hz. Ali: "Hudeybiye günü Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in katibiydim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):  "Bu Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) Muhammed ile Suheyl b. Amr arasında yapılan anlaşmadır" diye yazdırınca, Suheyl: "Eğer Allah'ın Resulü olduğuna inansaydık onunla savaşmazdık" karşşılığını verdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Onu sil" deyince, ben: "Valiahi! O Allah'ın Resulüdür. Burnun yere sürüise de bu böyledir. Valiahi onu silmem" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana (Allah'ın Resulü) yazılı olan yeri göster" deyince, yazıyı gösterdim ve onu silip: "Sen de böyle bir şeyle karşılaşacaksın ve buna sen de mecbur olacaksın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ahmed, Müsned (655).

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار قالا حدثنا محمد قال حدثنا شعبة عن أبي إسحاق قال سمعت البراء قال لما صالح رسول الله صلى الله عليه وسلم أهل الحديبية وقال بن بشار أهل مكة كتب علي كتابا بينهم قال فكتب محمد رسول الله فقال المشركون لا تكتب محمد رسول الله لو كنت رسول الله لم نقاتلك فقال لعلي امحه قال ما أنا بالذي أمحاه فمحاه رسول الله صلى الله عليه وسلم بيده فصالحهم على أن يدخل هو وأصحابه ثلاث أيام ولا يدخلها إلا بجلبان السلاح فسألته قال بن بشار فسألوه ما جلبان السلاح قال القراب بما فيه

 

[-: 8524 :-] Bera der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye ehliyle -ibn Beşşar: "Mekke halkıyla dedi"- anlaşma yapınca Hz. Ali aralarındaki anlaşmayı yazdı ve anlaşmada: "Allah'ın Resulü Muhammed" kelimesini yazınca müşrikler: "Allah'ın Resulü Muhammed, yazma. Eğer Allah'ın Resulü olsaydın (buna inansaydık) seninle savaşmazdık. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Ali'ye: "Allah'ın Resulü ibaresini sil" deyince, Hz. Ali: "Ben bunu silmem" karşılığını verdi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yazıyı kendi eliyle sildi ve onlarla, kendisi ve sahabeyle birlikte Mekke'ye girip orada üç gün kalmak, fakat oraya silahla değil de ancak silahın cülübhanı ile girmek de vardı.

 

ibn Beşşar der ki: Bera'ya: "Cülübban nedir?" diye sorulunca: "Kın ve içindeki (kılıç)dır" cevabını verdi.

 

Diğer tahric: Buhari (2698, 2700, 3184); Müslim 1783 (90, 91); Ebu Davud (1832); Ahmed, Müsned (18567); İbn Hibban (4869).

 

 

أخبرنا أحمد بن سليمان قال حدثنا عبيد الله بن موسى قال أخبرنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن البراء بن عازب قال اعتمر رسول الله صلى الله عليه وسلم في ذي القعدة فأبى أهل مكة أن يدعوه يدخل مكة حتى قاضاهم على أن يقيم فيها ثلاثة أيام فلما كتبوا هذا ما قاضى عليه محمد رسول الله قالوا لا نقر بها لو نعلم أنك رسول الله ما منعناك بيته ولكن أنت محمد بن عبد الله قال أنا رسول الله وأنا محمد بن عبد الله قال لعلي امح رسول الله صلى الله عليه وسلم قال والله لا أمحوك أبدا فأخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم الكتاب وليس يحسن يكتب فكتب مكان رسول الله صلى الله عليه وسلم محمدا فكتب هذا ما قاضى عليه محمد بن عبد الله لا يدخل مكة سلاح إلا السيف في القراب وأن لا يخرج من أهلها بأحد إن أراد أن يتبعه وأن لا يمنع أحدا من أصحابه إن أراد أن يقيم فلما دخلها ومضى الأجل أتوا عليا فقالوا قل لصاحبك فليخرج عنا فقد مضى الأجل فخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم فتبعته ابنة حمزة تنادي يا عم يا عم فتناولها علي فأخذها بيدها فقال لفاطمة دونك ابنة عمك فحملتها فاختصم فيها علي وزيد وجعفر فقال علي أنا آخذها وهي ابنة عمي وقال جعفر ابنة عمي وخالتها تحتي وقال زيد ابنة أخي فقضى بها رسول الله صلى الله عليه وسلم لخالتها وقال الخالة بمنزلة الأم ثم قال لعلي أنت مني وأنا منك وقال لجعفر أشبهت خلقي وخلقي ثم قال لزيد أنت أخونا ومولانا فقال علي ألا تتزوج ابنة حمزة فقال إنها ابنة أخي من الرضاعة قال أبو عبد الرحمن خالفه يحيى بن آدم فروى آخر هذا الحديث عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن هانئ بن هانئ وهبيرة بن يريم عن علي

 

[-: 8525 :-] Bera b. Azib der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Zilkade ayında umre yapmak isteyince Mekke halkı, Mekke'de sadece üç gün kalacağına dair anlaşmayınca Mekke'ye girmesine izin vermediler. Anlaşmayı yazarken "Bu, Allah'ın Resulü Muhamed'in yaptığı anlaşmadır" diye yazınca müşrikler: "Bunu kabul etmeyiz. Eğer Allah'ın Resulü olduğunu kabul etseydik Kabe'ye girmeni engellemezdik. Sen Muhammed b. Abdullah'sın" dediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ben Allah'ın Resulüyüm ve Muhammed b. Abduullah'ım" buyurup, Hz. Ali'ye: "Resulullah ibaresini sil" deyince, Hz. Ali: "Valiahi kesinlikle senin adını silmem" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) anlaşma kağıdını aldı -Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yazı yazmayı bilmezdi- ve Resulullah ibaresi yerine Muhammed, kelimesini yazarak anlaşmayı: "Bu, Muhammed b. Abdullah'ın yaptığı anlaşmadır.

 

Mekkeye silahla girmeyecek, Mekke'ye girerken kılıçlar kınında olacaktır. Mekke'den, kendisiyle gelmek isteyen, gidemeyecek ama arkadaşlarından biri Mekke'de kalmak isterse ona engel alamayacak" şeklinde yazdı. Mekke'ye girdiği ve müddet dolduğu zaman Mekkeliler Hz. Ali'ye gelip: ''Arkadaşına söyle, yanımızdan çıksın, çünkü Mekke'de kalabileceği müddet doldu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke'den çıkarken Hanıza'nın kızı peşinden gelerek: ''Ey amca, ey amca'' diye seslenince Hz. Ali onu elinden tutup Hz. Fatıma'ya:

''Amcan kızını yanına al'' dedi. Hz. Fatıma onu alınca, Hz. Ali, Zeyd ve Cafer kızın bakımını üstlenme konusunda anlaşmazlığa düşüp, Hz. Ali: ''0nu ben alacağım. Çünkü o amcamın kızıdır" dedi. Cafer de: ''0 benim amcam kızıdır ve aynı zamanda teyzesi de hanımımdır'' deyince, Zeyd: ''Bu, kardeşimin kızıdır (onu ben alacağım)" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kızı alma hakkını teyzesine verip: "Teyze anne gibidir" buyurduktan sonra Hz. Ali/ye: ''Sen bendensin, ben de sendenim" Cafer'e: "Sen yaratılış ve huy olarak bana benziyorsun" dedi. Sonra Zeyd'e: "Sen bizim kardeşimiz ve azatlımızsın" buyurdu. Hz. Ali: "Hamza'nın kızıyla evlenmeyecek misin?" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "O, benim sütkardeşim (Hamza'nın) kızıdır" cevabını verdi.

 

Diğer tahric: Buhari (1844, 2699, 4251); Müslim 1783 (92); Tirmizi (1904, 3716, 3765); Ahmed, Müsned (18635); İbn Hibban (4873).

 

 

أخبرنا محمد بن عبد الله بن المبارك قال حدثنا يحيى وهو بن آدم قال حدثنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن هانئ بن هانئ وهبيرة بن يريم عن علي أنهم اختصموا في ابنة حمزة فقضى بها رسول الله صلى الله عليه وسلم لخالتها وقال إن الخالة أم قلت يا رسول الله ألا تزوجها قال إنها لا تحل لي إنها ابنة أخي من الرضاعة وقال لعلي أنت مني وأنا منك وقال لزيد أنت أخونا ومولانا وقال لجعفر

 

[-: 8526 :-] Hani b. Hani ve Hubeyre b. Yerim, Hz. AIi'den naklediyor: Hamza'nın kızının bakımı konusunda (Hz. Ali, Cafer ve Zeyd, bu hakkın kendilerinde olduğunu söyleyip) ihtilafa düştüklerinde Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kızın teyzesine verilmesine hükmetti ve: "Teyze anne(gibi)dir" dedi. Ben: ''Ey Allah'ın Resulü! Onunla evlensene?" deyince Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana helal değildir. O, benim sütkardeşim (Hamza'nın) kızıdır" buyurup, Hz. Ali'ye: "Sen bendensin, ben de sendenim", Zeyd'e: "Sen bizim kardeşimiz ve azatlımızsın" Cafer'e ise: "Sen yaratılış ve huy olarak bana benziyorsun" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud (2280); Ahmed, Müsned (770)